19 Mayıs 2013

Palmiye Adası / Rixos Otel













Dubai emirliğinin Jumeirah bölgesindedir.. Yapımında 10 binden fazla kişinin çalıştığı belirtilen ada kıyıdan denize doğru 6/7 km kadar uzanıyor. Ana gövde üzerinde 17 yaprağı olan adanın sonunda Atlantis Otel tüm ihtişamı ile yükselmiş denizin ortasında. Palmiyenin en üst dış yaprağına ulaşmak için yolun bir bülümünü deniz altındaki tünelden geçerek tamamlıyorsunuz.

 İnsan eli ile yaratılmış ada, Dubai'nin genel beton görüntüsünün dışında doğal bir güzelliğe de büründürülmüş. 12 bin palmiyenin yanı sıra envai çeşit bitki ve çiçek ile bezenen ada bir botanik bahçesi kadar yeşil.


















Ada üzerinde dudak uçuklatan fiyatları ile 1060 konutun yanı sıra onlarca otel hizmet vermekte. Aslında burası için bir ilçe büyüklüğünde de denilebilir zira 55/60 bin sakini bulunuyormuş. Otel çalışanlarını ve sezonda günlük 10 bin kişi kadar ziyeretçiyi bu rakama dahil etmediğimi belirtmek isterim. Otel çalışanlarının sayısını bilmediğim için dahil edemesemde otellerde havlunuzun şezlongunuza veya beach yatağınıza serilmesi için bile onlarca çalışan olduğunu söylesem ne kadar çok çalışan olduğunu sanırım tahmin edebilirsiniz..

Yine Dubai de bulunan insan elinden çıkma Dubai World adalarının kumlara gömüldüğü bugün ciddi olarak konuşulurken Palmiye adaları için henüz ciddi bir tehlike olduğu söylenmemekle birlikte yavaş yavaş gömülme riski olduğu biliniyormuş. Kayıp şehirin oteli ile birlikte kendisi de var bu adada :) Demek para insana Atlantis'i bile buldurmuş ama bir gün işte yine sulara gömülecek atlantis.. Eh artık en azından yeri belli olacak..

Atlantis'e girmiyoruz ama önünde çığlıklar atıp havalara zıplayarak fotoğraflar çektiren turistleri görünce hadi bizim de birer karemiz olsun dedik :)























Rotamız palmiye adasını çevreleyen en dış yaprağın sağ altındaki Rixos Otel.


















Günü birlik beach keyfi için tercih edilebilecek güzel bir mekan Rixos. Kendine ait büyük sayılabilecek
sakin bir plajı var. Beyaz kumları ve sanki kumlara serpilmiş gibi duran beyaz deniz kabukları ile tam bir uyum içinde. Deniz mevsim itibari ile oldukça sıcak ve kıyıda deniz yıldızı görebileceğiniz kadar da canlı :) Tek kötü yanı, hani hep Antalya'nın suyu ne kadar tuzluu deriz ya, hıh işte bu su daha da tuzlu, hatta çok daha tuzlu. Eşime 'su birazcık daha tuzlu olsa yoğunluğu sebebi ile üstünde yürüyebilirdim' dediğim kadar tuzlu :) Yüzme bilmeyenlerin bile rahatlıkla öğrenebilir çünkü kulaç atmanıza bile gerek kalmadan hooop suyun üstündesiniz :)


Havuz bölümü oldukça iyi dekore edilmiş. İster havuz içindeki merdivenlerde veya barda otururken birşeyler atıştırabilir isterseniz havuz çevresinde çimlendirilmiş bölgede şezlonglarda güneşlenebilirsiniz. Cimler onca sıcağa rağmen oldukça bakımlı. Güneşlenmek istemeyenler için palmiye ağaçları arasındaki yatak katlarında kendilerini gölgelerin prensi-prensesi ilan edebilmeleri için çok hoş kamelyalar yaratılmış, isterseniz ekstra ücret ödemeden kamelalardan da yararlanabilirsiniz.

Rixos'a dahil hemen her şey oldukça başarılıyken havuz suyunun sıcaklığı tam bir hayal kırıklığı. Bir ara sağlık turizminde hissettim kendimi . Havuz demek kızgın taşlardan, çimlerden serin sulara demek sonuçta :) Su normalin üstünde sıcak ve daha da kötüsü suyun sıcaklığı ile birlikte bolca yağlanmış pehlivanların bedeninden süzülen güneş kremleri neredeyse yüzeyini kaplamış durumda. Devir daim yetersiz veya insanlar fazlaca abartmış ve hava fazlaca sıcak.. Yani aslında  havuz başında keyif yapmak havuza girmekten daha çok zevk verdi. Günü birlik giriş ücretleri kişi başı 175 dirhem. Havuz için giriş ücreti ödediğinizde açık büfe, alakart, snack, havuz başı ve masaj paketleri için indirim kuponları veriyorlar. Her birinden yararlanabilmek için 100' er dirhem ödemeniz gerekiyor. Bunlar dışında eksta ücret ödemeden sadece su içebiliyoruz malesef. Hıı birde Birleşik Arap Emirlikleri'nde her otelin girişinde olduğu gibi hurma ve mırra ikram ediliyor. :)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder