Bebekle Floransa

Heyecanlıydık çünkü 5 aylık bebeğimiz ile tatil amaçlı ilk yurtdışına çıkışımızdı.. Bundan mütevellit ne kadar az fotoğraf çektiğimi de bu postu yaparken farkediyorum :) Asya kuzuyu Floransa, Pisa ve Bologna'nın neredeyse tamamını kucağımızda gezdiğinden bu bile iyi bir performans aslında :) Bir kaç günlük bel ağrısı, hafızalarda güzel anılar ve bir kaç kare fotoğraf kaldı geriye, korktuğumuz kadar zor olmadı. 

Floransa mı? Al eline haritanı, bırak kendini daracık sokaklara, kayboldum zannet ve her seferinde şehrin meşhur meydanlarından birinde bul kendini.. İndi bindiler yaptırmayan, yerin bir altına inip bir üstüne çıkarmayan, aheste aheste gezilecek şehir Floransa.. Güzel Floransa. 

Varna da hayat..

Küçücük ve telaşsız bir kasaba gibi Varna. Nazım'ın Varna'sı.
Küçük olduğundan değil kasaba demem, sakinliğinden, sessizliğinden..

 Yoksa nüfusu  350 bin.

  Yaz aylarında Karadeniz'in İbizası dense de mevsim sonhabar ve durum böyle..

Ekaterina Lochova tasarımları

Sizce de porselen bir bardaktan çok daha fazlası değil mi? 

Schumen'de bir gün..

Sohbahar yapraklarının savrulduğu serin bir Kasım günü gittik Şumen'e. Pehlivanlar diyarıymış Şumen, Koca yusuf'un memleketi. İnsanın kendini kaybedene dek yürümek isteyeceği kadar güzel renklere bürünmüş orman içinden tırmanıp şehrin seyir terasına ulaştık. 

Kızıl şehir Bolonya

Floransa dönüşü uçuşumuz Bologna üzerinden olunca görmeden geçmiyoruz kızıl şehri. 

Uykudan fedakarlık edip sabah erken çıktık otelden. Hızlı trenle yarım saat sonra Bologna'dayız. Sadece 5-6 saatimiz, 4,5 aylık bir bebeğimiz ve yağmurlu bir hava var :) 

Şehrin neredeyse tamamı kemerler ile çevrili olduğundan ıslanmadan geziyoruz üstelik.